Toksin Nedir?
Toksin, canlı organizmaların metabolik aktivitelerinin sonucunda oluşan ya da dışarıdan vücuda alınan zehirli maddelere denir.
Dışarıdan alınan toksinler, vücuda solunum yoluyla, fiziksel temasla ya da beslenme yoluyla alınabilir.
Çevresel faktörler ve yaşam tarzı dışarıdan alınan toksin oranını oldukça etkiler.
Çevresel toksinler, insan bağışıklık sisteminin ve hormonal sisteminin işleyişini olumsuz yönde etkileyebilecek, bize zarar verebilecek toksik, kansere neden olan kimyasallardır.
Doğada bulunan çevresel toksinler arasında kurşun, civa, arsenik, formaldehit, alüminyum, kadmiyum ve florür sayılabilir. Bazı küf türleri, vücudumuza son derece zarar veren mikotoksinleri serbest bırakır.
Çevresel Toksinler Vücudumuzu Nasıl Etkiler?
Çevresel toksinlerin vücudumuza zarar verdiği artık çok iyi bilinmektedir. Bilinen her toksinin tüm zararlı etkilerini listelemek oldukça uzun ve çetrefilli olsa da, toksinler açıklanması ve anlaşılması daha kolay olacak şekilde aşağıda yedi ana etki üzerinden toksin sınıfı ile anlatılmıştır. Bazı toksinlerin yalnızca bir sınıflandırması vardır, ancak birçoğu çok daha karmaşıktır ve birden fazla sınıflandırmaya girerek çeşitli olası semptomlara ve hastalıklara neden olur.
Çevresel Toksin Türleri ve Vücuda Etkileri
1. Karsinojen:
Kanserojen, basitçe kansere neden olan anlamına gelen, günümüzde yaygın olarak kullanılan bir sözcüktür. Canlı dokuların değişen miktarlarda kanserojen maddeye maruziyetinden sonra dokularda kanser gelişimine neden olur. Bununla birlikte, kansere neden olacak kadar yüksek seviyeler biriktirmeseniz bile, bir kanserojen vücudunuza farklı şekillerde zarar verebilir. Kirli hava ve su, işlenmiş gıdalar ve şeker, arsenik, sigara dumanı, asbest, radyasyon ve aşırı alkol tüketimi vücudumuzda kanserojen olarak hareket eden maddelere örnektir.
2. Nörotoksin:
Nörotoksinler sinir sistemine zarar verir, düzgün çalışmasını engeller ve sonunda sinir dokusunu yok edebilir. Kalıcı hafıza bozukluğu, geveleyerek konuşma, zihinsel yetersizlik, bunama, epilepsi, beyin tümörleri ve ölüm gibi çok çeşitli sağlık sorunlarına neden olurlar. Kimyasal silahlar ile kurşun ve cıva gibi ağır metaller iyi bilinen nörotoksinlerdendir. Ne yazık ki, diğer nörotoksinler yaygın olarak bilinmediği için, insanlar bu maddelerin yol açabileceği zararın farkında olmadan bu maddeleri tüketiyor. Böcek ilaçları ve bazı yiyecek&içeceklerde kullanılan aspartam, sükraloz gibi suni tatlandırıcılar nörotoksik etkiye sahiptir.
3. Endokrin Bozucular:
Endokrin bozucu maddeler endokrin sistemi etkiler ve hormonal fonksiyonları değiştirir. Hormonlar sağlığımızda ve metabolizmamızda büyük bir rol oynadığından, bu sistemi bozan maddeler sağlığımıza büyük zararlar verebilir. Bazı yaygın problemler arasında obezite, kısırlık, düşük testosteron, erken ergenlik ve prostat ve meme kanserleri yer alır. Araştırmalar, endokrin bozucuların, organ ve sinir sistemleri oluşurken doğumdan önceki ve doğumdan sonraki erken evredeki gelişim sırasında en büyük riski oluşturabileceğini gösteriyor. Bu, bebeğin sağlıklı gelişimi için hamileyken endokrin bozuculardan kaçınmanın önemli olduğu anlamına gelir.
Özellikle günümüzde endokrin bozucular ilaçlar, böcek ilaçları, plastik şişeler ve teneke kutular, yiyecekler, oyuncaklar ve kozmetikler dahil hemen hemen her yerde bulunabildiği için bunlardan tamamen uzak durmak çok zordur.
Ne yazık ki ülkemizde çok yaygın kullanılmakta olan plastik şişeler bir endokrin bozucu kaynağıdır.
4. Mutajenler:
Mutajenler DNA'da mutasyonlara neden olur. Bu da, kansere ve diğer hastalıklara yol açar ve bu mutasyonlar gelecek nesillere aktarılabilir. Yiyeceklerdeki bazı koruyucu maddeler, alev-yanma geciktirici kimyasallar ve saç boyasındaki kimyasallar günlük yaşamda yaygın olarak bulunan mutajen kaynaklarıdır. Ayrıca x-ışınları, PET taramaları ve CT taramaları gibi radyasyon yoluyla mutajenlere maruz kalmaktayız.
5. Teratojenler:
Teratojenler, anne hamileyken maruz kaldığında doğum kusurlarına neden olan maddelerdir. Bazı ilaçlar, alkol, sigara, ilaçlar, cıva, kurşun, PCB'ler, röntgen ışınları, radyasyon ve kemoterapi, teratojen etkisi olan çevresel toksinlerdir.
6. Uçucu Organik Bileşikler:
Uçucu Organik Bileşikler (VOC'ler), oda sıcaklığında gaz haline dönüşen organik bileşiklerdir. Bu özellik, havaya nüfuz etmelerini sağlar ve daha sonra solunum yoluyla bu maddeleri vücudumuza almış oluruz. Temizlik malzemeleri, oda spreyi, el işi malzemeleri ve boyalar, sigara ve hatta aseton içeren oje çıkarıcı dahil birçok şeyde bulunduğundan, çoğu insanın evinde çok sayıda uçucu organik bileşik kaynağı bulunur. Uçucu organik bileşikler soluduğunuzda veya onlara dokunduğunuzda vücudunuzda birikerek sonunda alerjik ve bağışıklık reaksiyonlarına neden olur ve sinir sisteminize, karaciğerinize ve böbreklerinize zarar verir. Sebep oldukları diğer bazı sağlık sorunları baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, hafıza sorunları ve kanserdir.
7. Alerjenler:
Alerjenler yaygın bir sorundur. Alerjenler, diğer çevresel toksinlerden biraz farklı çalışırlar. Vücudunuz maddeden doğrudan zarar görmek yerine, alerjeni bir davetsiz misafir olarak tanır ve ardından bağışıklık sisteminiz alerjenden kurtulmak için aşırı tepki verir. Bunun sonucunda çeşitli şekillerde alerjik reaksiyonlar ortaya çıkar. Saman nezlesi, astım, konjunktivit, kurdeşen, egzama, dermatit ve sinüzit yaygın görülen reaksiyonlardır. Gıda alerjileri, mide ağrısı ve rahatsızlığı, baş dönmesi ve bayılma, ağızda karıncalanma veya kaşınma ve ağız, boğaz veya yüzün şişmesine ek olarak bu sorunlardan herhangi birine neden olabilir. Şiddetli bir alerji, ölümle sonuçlanabilecek anafilaksiye neden olabilir.